
Ümraniye escort karanlık sokaklarında, gece sessizliğini yalnız adımların yankısı bozuyordu. Sokak lambalarının solgun ışığı altında yürüyen yirmi yaşındaki Zehra, ellerini montunun cebine sokmuş, başını öne eğmişti. Soğuk rüzgâr yüzüne vuruyor, ama o hiçbir şey hissetmiyordu. Hayat, duygularını çoktan dondurmuştu.
Zehra, İstanbul’a umutla gelmişti. Anadolu’nun küçük bir köyünden, annesiyle birlikte taşınmışlardı. Babası onları yıllar önce terk etmiş, annesi temizlik işlerinde çalışarak ev geçindirmeye çalışmıştı. Fakat annesi hastalanınca, sorumluluk Zehra’nın omuzlarına yüklenmişti. Henüz lise ikinci sınıfta okulunu bırakmak zorunda kalmıştı. Önce garsonluk, sonra temizlik işleri derken, hayat onu köşeye sıkıştırmıştı.
Bir gün, işten kovulduğunda cebinde sadece birkaç lira kalmıştı. Ev kirası, annesinin ilaçları, mutfak masrafları… Her şey üst üste geldi. O çaresizlik anında tanıştığı bir kadın, “İstersen ben sana bir yol gösterebilirim,” demişti. Zehra başta reddetti ama zamanla borçlar büyüdü, umutlar küçüldü. Ve bir gece, Ümraniye escort arka sokaklarında kendini tanımadığı bir dünyanın içinde buldu.
Geceleri soğuk, karanlık ve utanç doluydu. İnsanların bakışları, fısıltıları, küçümseyen sözleri… Hepsi Zehra’nın kalbinde bir yara açıyordu. Ama yine de her sabah annesinin yanında güçlü görünmeye çalışıyor, “İyiyim anne,” diyordu.
Bir sabah, işten dönerken milf pazarda yaşlı bir kadının düştüğünü gördü. Hemen koşup yardım etti. Kadın teşekkür etti, “Yavrum, gel içeri, bir çay iç,” dedi. Kadının adı Emine Teyze’ydi. Küçük, sıcacık bir evi vardı. Zehra ilk defa uzun zaman sonra biriyle içten bir şekilde konuştu.
Bir yanıt yazın